Gökçeada Gezi Turu için yine bir haftasonu seyahati için yollardayız, çekirdek kadro olarak adlandırdığımız Buse ve Aynur da var. Bursa’dan kiraladığımız arabayla sabah 04:00’de yola çıkıyoruz. Molamızı sabah 06:00 sularında Tekirdağ’da veriyoruz. Tekirdağ’a gelip de köfte yememek olmaz ancak saat çok erken. Girdiğimiz köfteci henüz sabah temizliğiyle meşgul ancak bizim isteğimizi kırmıyor ve sabah kahvaltısını köfte ile yapıyoruz.

Kabatepe Limanı

Kabatepe limanı
Kabatepe limanı

Sabah 09:00 sularında Gelibolu yarımadası üzerindeki Kabatepe limanına varıyoruz. Araç kuyruğuna girip bir süre bekledikten sonra saat 11:00 vapuru ile Gökçeada’ya yola çıkıyoruz. Gökçeada konum olarak Anadolu’ya gayet uzak. Yolculuk yaklaşık iki saat sürüyor. Açık denizin üzerinde ağır ağır seyrediyoruz adaya doğru.

Yolculuğumuz Kuzulimanı’nda sona eriyor. Gökçeada yüzölçüm olarak büyük bir ada. Halkın büyük çoğunluğu adanın çeşitli yerlerine yayılmış durumda, biz de adanın merkezine doğru yol alıyoruz.

Küçük bir otelde konaklayacağız. Otele yerleşip kendimizi denize atıyoruz. Akşama doğru ise Türkiye’nin en batı noktası İnceburun’a gitmeye karar veriyoruz. Aracımızla batıya doğru gidiyoruz ancak İnceburun’da bir liman ya da benzer bir şey yok dolayısıyla ana yoldan toprak bir yola sapıp gelebildiğimiz en son noktaya kadar ağır aksak devam ediyoruz. Bir noktadan sonra araba ile devam etmek imkansız çünkü toprak yol bitiyor. Önümüzdeki tepeyi tırmanarak geçmek zorundayız. Tepeye çıktığımızda denizi görebileceğimizi umuyoruz.

İnceburun
İnceburun

Tepeye doğru çıkmaya başlıyoruz, etrafta başıboş onlarca koyun var. Zorlu bir tırmanıştan sonra alabildiğine deniz karşılıyor bizi, ilerideki ilk kara parçasının Yunanistan toprakları olması garip geliyor. Cep telefonlarımızda Yunan operatörlerinin isimlerini görüyoruz, radyolarda Yunan şarkıları çalıyor. Etrafta bizden başka hiç kimse yok, denizin üzerinde ağır ağır batan güneşi keyifle izliyoruz.

Diğer gün sabah erken saatlerde Uğurlu limanına gidiyoruz, deniz masmavi, limana bir balıkçı teknesi yanaşıyor. Kahvaltıda ne yiyeceğimiz belli oldu.

Gökçeada Eski Rum Evleri

Gökçeada Köy Yolu
Gökçeada Köy Yolu

Sonrasında Gökçeada’nın eski sokaklarına vuruyoruz kendimizi, zamanında Rumların ve Türklerin beraber yaşadığı adada şimdilerde çok az sayıda Rum kalmış. Pek çok ev terkedilmiş, sokaklarda tek tük karşılaştığımız insanlarla sohbet ediyoruz. Öğle yemeğini Tepeköy’de Barba Yorgo’da yedikten sonra adanın meşhur dibek kahvesini Zeytinliköy’de içiyoruz. Saat 16:00 sularında günün tek dönüş vapurunu yakalamak için tekrar Kuzulimanı’ndayız. Martılar dönüş yolunda vapurun peşinde. Kabatepe’den Bursa’ya dönüş zamanı, güneş ağır ağır batıyor.

Sizlerde bizimle birlikte Gezi Turlarımıza katılmak istiyorsanız, bizi Gezintide1Adam instagram sayfasından takip etmeyi unutmayın. Hopa Artvin Rize Gezi Turu yazımızı buradan okuyabilir, Gezi Turları sayfamıza da buradan ulaşabilirsiniz.