Ege’nin karşı kıyısındaki dostlarla sohbetlerde genelde Yunancanın en önemli laflarından birinin “siga siga” olduğu söylenir. Kelime anlamı yavaş yavaş olsa da, içerisinde çok daha derin anlamlar barındırır. Hayatın tadını çıkartmak, yavaş yemek, huzuru bozmamak diye bu anlamlar genişletilebilir. 2009 yılında Türkiye’deki ilk Cittaslow olan Seferihisar’ın ufak sahil mahallesi Sığacık da işte bu kuralın en iyi temsilcilerinden biri.
Bu içerikte neler var?
Sığacık Gezi Rehberi
Küreselleşmenin giderek yozlaştırdığı küçük yerleşim birimlerinin karakter özelliklerinin ve sakin yaşamlarının korunmasını amaçlayan Cittaslow, Slowfood hareketinden ortaya çıkmış bir birlik. Nüfusu 50 binden az olan tüm yerleşimlere açık olan Cittaslow hareketi, başvuran yerleşimlerden çevre, altyapı, tesis, farkındalık, eğitim ve yerel tüketiciyi korumaya dair birçok kıstasa uyulmasını beklemekte.
Seferihisar’dan sonra Türkiye’den birliğe üye olan ilçeler ise Gökçeada, Akyaka, Taraklı, Yenipazar, Perşembe, Vize, Yalvaç. Sığacık’ın her sokağında Cittaslow’un sembolü olan salyangoz figürüne rastlamak mümkün.
Evliya Çelebi ve Sığacık
Zamanında Evliya Çelebi’nin de yolunun düştüğü Sığacık, aslında şarap tanrısı Dionysos’un kurduğu Teos antik kentinin günümüzdeki devamı. 12 İon şehrinden biri olan Teos,denizler tanrısı Poseidon’un Ege’de gazabını estirdiği zamanlarda gemicilerin en güvendiği sığınakları olmuş. Antik dünyanın birçok önemli isminin de doğum yeri olan kent şu anda maalesef pek görülecek durumda değil.
Birkaç sütun haricinde eserin kalmadığı kentten çıkartılan bazı parçalar İzmir Arkeoloji Müzesi’nde görülebilir. Teos’a ait bazı büyük taşlar da Sığacık kalesinin yapımında kullanılmış. Ancak en başarılı antik sütun kullanımını Selçuklu döneminde inşa edilen Sığacık Camisinin musalla taşında görmek mümkün.
Sığacık’ın kesinlikle en korunması gereken öğesi ise insanları. Sorgusuz sualsiz bir konukseverlik ve samimiyet sunan Sığacıklılar çok yardımseverler. Üstelik yedirmeye içirmeye bayılıyorlar. Ziyaretçilere turistten çok konuk yaklaşımları var. Öte yandan yazları oldukça aktif bir kültürel hayatları var. Tiyatro festivali, konserler, açık hava sinemaları yazın Sığacık’ın rutinleri.
Temel gelir kaynakları tarım ve turizm olan Sığacık Türkiye’nin önemli mandalina üretim merkezlerinden de biri. Anayoldan mahalleye giderken sağlı sollu uçsuz bucaksız mandalina bahçeleri arasından geçiliyor. Teos’un mirasına selam edilerek birkaç yıl önce inşa edilen marina da önemli bir gelir kaynağı. Dünyayı dolaşan en ufak Türk teknesi olan Uzaklar da yolculuğuna Sığacık’tan başlamış.Sırada Sığacık Gezilecek yerler‘i incelemek kaldı. Gelin birlikte Sığacık Gezilecek yerleri inceleyelim.
Sığacık Gezilecek Yerler
Sığacık ufak yer. Yürüyerek tüm merkezini dolaşmak yarım gün bile almayacaktır. Dolanmaya öncelikle kaleden başlayabilirsiniz. Kanuni döneminde inşa edildiği söylenen kale çok bakımlı değil. Burçlarına tırmandığınızda Sığacık’ı ve marinayı tepeden izleyebilirsiniz. Kale yaz aylarında konserler ve gösteriler için kullanılmakta.
Kaleden başlayan surlar ise çoğunlukla yıkılmış olsalar bile Sığacık’ın merkezini sarmalıyor ve eski yerleşim alanının sınırlarını çiziyor. Surların içerisinde yer alan daracık sokaklar ve bir kısmı korunabilmiş eski evler görülebilir. Kaleiçi denilen sokaklarda karşınıza çıkacak olan Sığacık Camisi ise ilk dönem Osmanlı mimarisine ait bir örnek.
Sığacık’ın belki de en önemli turistik unsuru olabilecek Teos antik kenti ise birkaç kilometre dışında bulunuyor. Ancak özel bir arkeolojik merakınız yok ise bu kalıntıları ziyaret etmek pek gerekli değil. Maalesef şehre ait yapılmış olan kazılar pek az. Bu nedenle vaktinizi denize girmek için kullanabilirsiniz. Merkeze yakın olan 2 plaj bulunuyor. Birincisi Akkum diğer ise Ekmeksiz plajı.
Genelde rüzgarlı olan bir bölge olan Sığacık’ta deniz sıcaklığı da; bir Bozcaada olmasa da; soğuk severleri sevindirecek seviyede. Plajlarda yiyecek içecek bulabileceğiniz basit tesisler bulunmakta. Bu arada Sığacık merkezden denize girilmiyor.
Sığacık’ın en hareketli günleri ise Pazar günleri. Kaleiçinde kurulan Pazar gerçek anlamıyla organik. Sadece üreticilerin ürünlerini satabildiği pazardaki en önemli şart halden ürün gelmemesi. Ancak pazarın en güzel kısmı evlerinin önüne tezgâh açan aileler.
Sığacıklı aileler evde pişirdikleri baklavalar, sarmalar, dolmalar, börekler ve tatlıları pazarda gelenlere sunuyorlar. Üstelik tadımlık aldığınızda “Doyulur mu bununla? Hiç Sığacıklılara uygun değilsiniz.” diye fırça yiyorsunuz. Pazarda zeytinyağları, sabunlar, el işleri, takılar, Ege Bölgesi’nin vazgeçilmezi çeşitli otları tezgahları süslüyor.
Sığacık’ta Ne Yenir? Ne İçilir?
Yukarıda bahsettiğim gibi Sığacık’ta yiyebileceğiniz en taze ve güzel yiyecekleri pazardan elde edebilirsiniz. Kabak çiçeği dolması, yaprak sarma, ev baklavası bir çok tezgahta bulunabiliyor. Lorlu baklava da mutlaka tadılması gereken bir lezzet.
Öte yandan Sığacık rakı-meze-balık üçlüsüne ev sahipliğine en iyi adaylardan biri. Limanda bulunan Liman Restorant iyi bir tercih. Kalamar ve ahtapot ızgarası oldukça başarılı olan lokantada mutlaka şişte karides yiyin. Deniz ürünlerinin yanı sıra köz patlıcan ve soğuk mezelerde vasatın üstünde.
Sığacık’ta Konaklama
Sığacık konaklama için çok fazla alternatifin olmadığı bir yer. Merkezde 1-2 otel bulunuyor. Ancak Teos Pansiyon hem yeri hem de ortamı ile kalınabilir bir aile işletmesi. Basit ve yeterli bir kahvaltıları da var. Hatta şanslıysanız bazı sabahlar kahvaltıda anne yapımı hamur kızartması bile olabiliyor. Pansiyonunu en güzel tarafı ise önünde en sıcak saatte bile sağlam rüzgâr alan bir çardağının olması.
Çok Güzel Bir yer Mutlaka gezilip görülmeli.
Daha önce bende gitmiştim. Gerçekten gezmek isteyenlerin tercihleri arasında olmalı. Çok sakin, hoş ve güzel bir yer. Özellikle doğa ile iç içe olması beni cezbetmişti.